Ek 31 - Evrim: İlahi Kontrollü
Kuran’dan, evrimin ilahi olarak tasarlanmış
bir gerçek olduğunu öğreniyoruz:
Hayat suda başladı: |
“Yaşayan her şeyi sudan başlattık.” (21:30, 24:45) |
İnsanlar maymunların neslinden değildir: |
“O, insanın yaratılışını çamurdan başlattı.” (32:7) |
İnsan “yıllanmış”
çamurdan yaratıldı: |
“Ben insanoğlunu
‘yıllanmış’ balçıktan yaratıyorum.” (15:28) |
Evrim sadece belirli bir tür içinde
mümkündür. Örneğin, yafa portakalı tohumlu portakaldan evrilmiştir, elmadan
değil. Olasılık yasaları türler arasında şans eseri evrim olasılığını imkânsız
kılar. Bir balık kuşa evrilemez, bir maymun asla bir insana evrilemez.
Olasılık Yasaları
Darwin’in Evrimini İmkânsız Kılar
Bu bilgisayar çağında, belirli bir olayın
mümkün olup olmadığını bize söyleyen matematiksel yasalarımız var. Eğer
numaralı beş küpü havaya atıp sonra güdümlü düz bir çizgiye düşürürsek,
olasılık yasaları bize olasılık dahilindeki kombinasyon sayısını söyler:
1x2x3x4x5=120 kombinasyon. Bu nedenle, herhangi bir kombinasyon elde etme
olasılığı 120’de 1 veya 1/120 veya 0,0086’dır. Küp sayısını artırdığımızda bu
olasılık hızla azalır. Bunları bir artırırsak, kombinasyon sayısı
1x2x3x4x5x6=720 olur ve herhangi bir kombinasyon alma olasılığı 1/720’e, 0,0014’e
düşer. İşini çok titizlikle yapan bilim adamları olan matematikçiler, küp
sayısını 84’e çıkardığımızda olasılığın “Sıfır”a düştüğü konusunda hemfikir
oldular. Eğer 84 küple çalışırsak, olasılık 209x10-50 veya 0,00000000000000000000000000000000000000000000000000209’a
düşer.
Darwin’in meşhur “hayat ‘basit’ bir hücreden
başladı” sözü gülünçtür. Daha 50 yıl önce Wells, Huxley ve Wells, klasik ders
kitaplarına şu ifadeyi yazdılar, “çekirdeğin içerisinde berrak bir sıvı dışında
hiçbir şey görülemez.” Artık hücrenin, çekirdekteki gen materyalinde
milyarlarca nükleotid içeren ve milyonlarca biyokimyasal reaksiyonu olan son
derecede kompleks bir birim olduğunu biliyoruz. Olasılık yasaları bize, titiz
nükleotid dizilerinin DNA’yı şans eseri oluşturma olasılığının Sıfır olduğunu
defalarca kez söylemektedir. 84 nükleotidden bahsetmiyoruz; belirli bir dizide
düzenlenmesi gereken milyarlarca nükleotidden bahsediyoruz.
Bazı evrimciler, insan geni ile maymun
geninin %90 oranında benzer olduğunu belirttiler. Oysa benzerlik %99 bile olsa,
hâlâ maymunu bir insana dönüştürmek için şans eseri yeniden düzenlenmesi
gereken 300.000.000 nükleotidden bahsediyoruz. Olasılık yasaları bunu tamamen
imkânsız kılıyor. İnsan geni 30.000.000.000 nükleotid içerir; 300.000.000 bunun
%1’idir.
Bu konuya ilişkin yerinde bir alıntı Profesör
Edwin Conklin’e ait; şöyle ifade etti:
Tesadüf eseri olan bir yaşamın olasılığı, bir baskı
imalathanesinde meydana gelen bir patlama sonucu oluşan Kısaltılmamış
Sözlüğün olasılığına benzer. |