Elhamdulillah: TANRI’ya övgüler sunuyoruz. Eşhedü en la ilahe illa ALLAH. Vahdehu la şerike leh: TANRI’dan başka bir tanrı olmadığına, Onun bir, tek olduğuna ve ortağının olmadığına tanıklık ederiz.
1.HUTBE
Kardeşlerim, bu haftaki hutbemizde “Kuranı anlamak kimler için kolaydır?” sorusunu ele alarak Kutsal kitabımız Kuran Son Ahit’deki ayetler üzerinde tefekkür etmek istiyorum. Gerçek iman eden insanlara TANRI’nın vahyinin anlaşılır ve mükemmel geleceğini ayetler haber veriyor. Bunun aksi bir durumda olan inkarcılara ise Kuran’ın kapalı ve anlaşılmaz geleceği Kuran’da nedenleriyle ve detaylarıyla açıklanıyor. YÜCE TANRI, “Kolaylaştırdık.” Diyorsa, gerçek teslim olanların Kuran’a zor ve anlaşılmaz deme lüksü yoktur. Bize düşen, kolay olduğu açıklanan kitaba karşı sorumlu bir tavır almaktır. Tüm elçiler bulunduğu toplumdaki kişilere apaçık ve kolay anlaşılır kanıtlarla gittiler.
[7:101] Sana o toplulukların tarihini aktarıyoruz: Elçileri onlara apaçık kanıtlarla gitmişlerdi, fakat daha önce reddetmiş oldukları şeylere iman edecek değillerdi. TANRI inkârcıların kalplerini işte böyle mühürler. İnsanlar İlk Günahlarında Israr Ediyor
[10:74] Sonra onun ardından kendi halklarına elçiler gönderdik ve onlara apaçık kanıtlar gösterdiler. Fakat onlar geçmişte reddetmiş olduklarına inanacak değillerdi. Biz haddi aşanların kalplerini böyle mühürleriz.
[3:105] Kendilerine verilen apaçık kanıtlara rağmen bölünen ve ihtilafa düşenler gibi olmayın. Çünkü bunlar korkunç bir azabı üzerlerine çektiler.
Tüm insanların test edildiği bir kitabın, zor anlaşılacak bir kitap olması zaten beklenemez. Elçiler halklarına apaçık ve kolay anlaşılır mesajlarla gittiler. Fakat bu o toplumların iman etmeleri için yeterli olmadı. Oysa elçileri kuşku ile karşılayan başta kendi aileleri de dahil olmak üzere, dostları, komşuları vs. bu kuşkuyu atalarından öğrendikleri din için göstermediler. İman edenler için apaçık ve anlaşılır olan ayetler ve deliller onlar için aynı tepkiyi vermelerine neden olmuyordu. Elbette nedeni onlara gelen mesajla ilgili değildi. Mesajı iletenlerin yetenekleriyle de ilişkili değildi. Şimdi okuyacağım ayetler konuyu anlamak açısından oldukça önemli. Gerçekten mesajı işitmeye ve anlamaya layık mıyız?
[15:10] Senden önce, geçmiş topluluklara da (elçiler) gönderdik.
[15:11] Ne zaman onlara bir elçi gitse onunla alay ettiler.
[15:12] Biz suçlu kimselerin zihinlerini böyle kontrol ederiz.
TANRI, hak etmeyenlerin aklına hükmediyor ve mesajı algılamalarını nasip etmiyor. Böylece gelen mesajı işiten toplumların verdikleri olumsuz tavır işledikleri günahların sonucu oluyor.
Kötülerden başkası Kuran’a kapalı, anlaşılmaz bir kitap diyemezler! İman edenler için kuran apaçıktır.
[29:49] Doğrusu, bu vahiyler bilgi sahibi olanların göğüslerinde apaçıktır. Sadece kötü kimseler vahiylerimizi göz ardı edeceklerdir.
[41:53] Biz kanıtlarımızı onlara ufuklarda ve kendi içlerinde göstereceğiz, ta ki onlar bunun gerçek olduğunu anlayıncaya dek.* Senin Rabbin her şeye bir tanık olarak yetmez mi?
[2:99] Biz sana böyle apaçık vahiyler indirdik ve onları sadece kötüler reddedecektir.
Önemli olan Rabbimizin Kuranı nasıl tanımladığıdır. Peki Yüce Rabbimiz Kuran’ı nasıl tanımlıyor? Şüphesiz Yüce Tanrı sözün en doğrusunu söyler;
Kuran: Tamamen Detaylı
[7:52] Biz onlara bilgi ile tamamen detaylandırılmış, iman eden insanlar için rehberlik ve rahmet olan bir kutsal yazı verdik.
Kuran’ın kolaylaştırılmış ve anlaşılabilecek bir kitap olduğunu kabul etmek imanın bir gereğidir. Kuran’ın öğretmeni TANRI’dır (55:2) Kuranın anlaşılmaz bir kitap olduğu ve hadissiz anlaşılamayacağı iddaası Kurandaki bir çok ayetle çelişmektedir. TANRI vahyini yalnız din alimlerine değil, hakikati bulmak isteyen tüm insanlara göndermiştir. Eğer TANRI İRADE EDERSE Tüm dini konuları, üzerinde yeterince araştırma yaparak, düşünerek veya din öğrenmeyi ve öğretmeyi GÖNÜLLÜ, HERHANGİ BİR ÜCRET TALEP ETMEYEN kişilerden yardım alarak çözebiliriz. Kimlerin rehberliği hakettiğini en iyi bilen TANRI’dır. İradesine uygun olarak rehberliği hakettiği kişilere veren sadece O’dur. En önemli kriterin bu olduğunu mutlaka unutmamalıyız.
Tuubu ila ALLAH: TANRI’ya tövbe edelim.
2. HUTBE
Elhamdulillah: TANRI’ya övgüler sunuyoruz. Eşhedü en la ilahe illa ALLAH. Vahdehu la şerike leh: TANRI’dan başka bir tanrı olmadığına, Onun bir, tek olduğuna ve ortağının olmadığına tanıklık ederiz.
“Kuran’ın tefsirini kim yaptı?”Öncelikle şunu belirterek başlamalıyım ki Kuran hem sorulara hem de iddialara cevap veren bir kitaptır. Yani kayda değer iddiaların ve sorularımızın yeterli cevabını Kuran’da bulabiliriz.Kuran’ı anlamanın zor olduğunu ve anlamak için tefsir, hadis, siyer, fıkıh vs. bilmek gerektiğini iddia eden din adamları oldukça fazla sayıdadır. Oysa Kuran’ı anlamanın TANRI tarafından kolaylaştırılmış olduğunu ve iddia edilen bu gerekçelerin Kur’an’da dayanaklarının olmadığını ayetlerden öğreniyoruz. Esas sorulması gereken Kuran’ı anlamanın kimler için kolay ve kimler için zor olacağı sorusudur. Bu sorunun cevabını TANRI irade ederse Kutsal Kitabımız Kuran’dan vermeye çalışalım.
Tanrı’nın Delilleri Diz Çöktürücüdür
[25:33] Hangi argümanı ileri sürerlerse sürsünler, biz sana gerçeği ve daha iyi bir anlayışı sağlarız.
Az önce okuduğum ayetin arapçasını inceleyince de tefsiri yapanın kim olduğu apaçık ortaya çıkıyor.
وَلَا يَأْتُونَكَ بِمَثَلٍ اِلَّا جِئْنَاكَ بِالْحَقِّ وَاَحْسَنَ تَفْس۪يراًۜ
Ve la ye’tuneke bi meselin illa ci’nake bil hakkı ve ahsene tefsira.
“ahsene tefsira” cümlesi en güzel tefsir demek. En güzel anlayışı bahşedenin ve tefsiri yapanın TANRI olduğunu apaçık bir şekilde görebiliyoruz.
Günümüzde din adamlarının neredeyse tamamına yakını, Kuran’ın din adına ihtiyacımız olan tüm sorulara cevap veremediğini iddaa ediyor ve buna inanıyorlar. Bir önceki okuduğum ayetin mesajı hakkında dikkatlice düşünmeliyiz. Sonsuz bilgi sahibi Yüce TANRI’nın bir din gönderip bu dinde eksiklikler bırakacağı ve bu eksik hükümlerin yüzyıllar sonra derlenmiş rivayetler yoluyla tamamlanacağı elbette aklın kabul edebileceği bir idda değildir. Rabbimiz din için gerekli olan açıklamaları tefsiri ile birlikte yapmıştır. Dolayısıyla dini grupların het türlü iddalarına karşın görmek isteyenler için ayetler gayet güzel cevaplar içeriyor. Sorun, bazı insanların ya doğru soru soramamasından ya da din hakkındaki verilmiş olan bu cevapları yeterli görmek istememesinden kaynaklanıyor.
İnkarcılar TANRI’nın dinini beğenmezler!
Her bir Harf Hesaplanmış ve İlahi Olarak Tasarlanmıştır
[10:15] Vahiylerimiz kendilerine okunduğunda, bizimle buluşmayı ummayanlar derler ki “Bundan başka bir Kuran* getir yahut onu değiştir!” De ki, “Onu kendi başıma değiştirmem mümkün değil. Ben sadece bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime itaatsizlik edersem, müthiş bir günün azabından korkarım.”
Biraz önce okuduğum ayet çok önemli bir gerçeğe işaret ediyor. Mekke müşrikleri Kuran’ı beğenmemişler ve değişmesini talep etmişlerdi. Günümüzde de maalesef aynı tavır devam etmekte ve Kuran’ın açıklamalarını yetersiz görerek dine hadisler yoluyla eklemeler yaparak inkarcılıkları ortaya çıkıyor.
Hadislerin tamamı zandır. Rabbimiz Kuranda zandan uzak durmamız konusunda bizi uyarıyor.
[10:36] Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz ve zan, gerçeğin yerini tutmaz. TANRI yaptıkları her şeyin tamamen farkındadır.
Hadis ve Sünnet: Peygamber Düşmanlarının Uydurmaları
[6:112] Biz her peygamberin düşmanlarına—insan ve cin şeytanlarına—aldatmak için birbirlerine süslü sözler vahyetmelerine müsaade ettik. Rabbin irade etmiş olsaydı onlar bunu yapamazlardı. Onlara ve uydurmalarına aldırış etme.
Önemli Kriter
[6:113] Bu, Ahirete iman etmeyenlerin zihinlerinin bu tür uydurmaları dinlemesine ve onları kabul etmesine izin vermek ve böylelikle onların gerçek inançlarını ortaya çıkarmak içindir.*
Hangi Hadis?*
[45:6] Bunlar sana gerçek olarak okuduğumuz TANRI’nın vahiyleridir. TANRI’dan ve vahiylerinden başka hangi Hadise iman ederler?
[45:7] Her suçlu uydurukçunun vay haline.*
*45:6-7 Tanrı, “Hadis”i ismiyle kınamaktadır ve onun uydurma bir küfür olduğunu bizlere bildirmektedir.
Aslında bu konu da testin bir parçasıdır. Bu test, din hakkında TANRI’nın buyruklarını tam ve mükemmel gören bir Teslim olan olmamız ya da indirilmiş dini yeterli görmeyerek din adına üretilmiş hükümlerin takip edilmesi hakkındadır. Bu yolla tahrifatın önü açılıyor, üretilen hükümlerle dinde bozulma süreci gerçekleşiyor ve test başlıyor.
TANRI’nın kitabını yetersiz ve açıklanmaya muhtaç kabul eden kişiler kendi algılarını mahkum etmiş ve bu testi kaybetmeye aday olmuş oluyorlar. TANRI nasıl olur da kul sözüne muhtaç ve başkaları tarafından açıklanmadıkça anlaşılmayan bir kitapta bizi test eder diye düşünmüyorlar!
Ekimus Salat: Namazı Kılalım.
Hutbe: Yusuf
0 Yorum