1988 – Temmuz Ayı

     MUSLIM PERSPECTIVE           TUCSON MESCİDİ tarafından Aylık Yayımlanır      Temmuz 1988             Zilkade 1408                     Editör: Reşad Halife, Ph.D.

TANRI HÜKME BAĞLADI:

“BEN VE ELÇİLERİM KAZANACAĞIZ.”

Dünyanın dört bir yanından gelen çok sayıda telefon görüşmesine ek olarak, Tanrı’nın favorisi olan yaratıklarından, Tanrı’nın mesajının gerçeğini gören son derece şanslı insanlardan, Kur’an’a, tüm Kur’an’a ve başka şeye değil sadece Kur’an’a sarılan imanlılardan aşağıdaki mektuplar alındı:

Fas’tan: Evrende tesadüf yoktur; adınızın “doğru yolu bulmak” ile eşanlamlı olması tesadüf değildir.

Türkiye’den: Tanrı’nın Elçisine. M.P.’nin son iki sayısını aldım. Böyle bir duyuru bekliyordum. Görevinizin farkında olduğumu ve size adınızın kökünün Kur’an’da sadece 19 kez geçtiğini yazdığımı hatırlarsınız. Size Tanrı tarafından seçildiğinizi yazmıştım.

Houston’dan: Pakistan’da doğup büyüdüm ve 1975’te ABD’ye geldim. İslam’ın ve Müslüman olmanın toplumdaki Hadislerin yaygın etkisiyle sunulması nedeniyle, Pakistan’da kaldığım süre boyunca Tanrı’ya asla iman edemedim. Kur’an’ı Arapça okudum (Arapça anlamıyorum) ve iki kez İngilizce çevirilerini okumaya çalıştım. 1985’in başlarında bana çevirinizin bir nüshasının verilmesi Tanrı’nın lütfu ve rehberliğiydi. …İki yılı aşkın bir süredir bülteninizi sürekli olarak okuyorum ve şu ana kadar hiçbir bülteninizde aynı fikirde olamayacağım HİÇBİR ŞEY bulamadım. …Sizin için en iyisini diliyor ve Tanrı’nın Elçisi olarak mesajı tüm dünyaya yayma misyonunuzu destekleyeceğime söz veriyorum.

Sheridan, WY’den: Reşad Halife, Tanrı’nın Elçisi: Tanrı’nın ebedi krallığına katılmaya karar verdim.

New York’tan: Kuran hakikatini İslam’a geri getirmek üzere yaptığınız işi desteklemek için yazıyorum. …Şeytan’ın tüm kötülüklerini ifşa etmek ve Tanrı’nın hakikatini desteklemek için dünyanın önüne çıkma cesaretini gösterdiğinizden dolayı size teşekkür ederim.

Singapur’dan: İlk andan beri kalbim titremedi. Beni ateşli destekçilerinizden biri olarak bulacaksınız. …Bana Kur’an’a uymayı ve yalnızca Kur’an’a sarılmayı öğrettiniz.

New Jersey’den: Özellikle Kuran’ı terk etmiş Müslümanlar söz konusu olduğunda ne kadar zor olduğunu anlayabildiğim misyonunuzu destekliyorum. …Dinle ilgili yazdığınız her şeyi gerçekten çok beğendim ve büyük bir rahatlıkla anladım.

Nijerya, Kano’dan: …öğretilerinize tamamen inanıyorum ve mesajını dünyaya duyurmanız için size rehberlik eden YARATICIMIN, YÜCE TANRI’nın iradesine alçakgönüllülükle ve tamamen teslim oluyorum.

İngiltere, Sheffield’den: Kendinizi Tanrı’nın Elçisi olarak ilan eden, tam inancım ve güvenim olan kişisel basılı “Mesaj”ınızı şimdi aldım! Büyük Tanrı, Kendi iradesine göre kurtarılacak olan birkaç kişiyi kurtarmak için sizi bilgelik ve güç ile nimetlendirsin.

Bombay’dan: Lütfen, bir ve tek kaynağı olan Kuran’da somutlaştırıldığı gibi, gerçek ve doğru İslam yolunda yaptığınız işe en derin hayranlığımı ve takdirimi iletmeme izin verin. Allah, cesur savaşınız için sizi bolca ödüllendirsin.

Hindistan, Coimbatore’den: En son Ramazan sayısı olan “Tanrı Israr Ediyor” da dâhil olmak üzere düzenli olarak ‘MP’ alıyoruz. İnsan egosu bu haliyle -bazı insanlar bundan da bir sorun çıkaracak- bir bardak suda fırtına koparacaktır. Her neyse, karşı çıkmak zorunda kalanlar önce Kur’an-ı Kerim Mucizesini çürütmeliler & bu onlar için bir sorun olacaktır.

Trinidad’dan: İslam’da Sevgili kardeşim: Kur’an çeviriniz olan “Son Kutsal Yazı”dan incelemeye başladığım andan itibaren, içimde bilginin sonsuz bilgeliğine ilham verdi ve anında Yaşayan Tek Gerçek Tanrı’ya döndüm ve yalnızca O’na rükû ve secde etmeye başladım. Kuruluşunuzun veya topluluğunuzun bir üyesi olmak istediğimi beyan ettim. Tek Gerçek Tanrı’ya hizmet edeceğime söz verdim. O halde beni bir üye olarak kaydedin ve bana Namaz yönteminizden bir nüsha yollayın ki mescidimin mensuplarına açıklayayım… çünkü buradaki yolumuz, Yaşayan gerçek Tanrı’yı unuturken, ölüleri yardım için çağıran gerçek Şeytani kullanışlı bir iştir. Allah-u Ekber.

Filipinler’den: ….Allah’ın elçisi olduğunuzu iddia ettiğinizde, tüm Usrah grubu şok oldu, ama bundan önce Allah biliyor ki ben zaten biliyordum ve inanmıştım. Neden? Bunun nedeni, Kuran’ın 36:21’deki gibi bir elçinin tüm işaretlerine sahip olmanız ve şimdiye kadar kehanet ettiğiniz her şeyin gerçekleşmesidir. Çok Kuran’a uygun! Grubumuzdaki diğerleri, daha fazla doğrulama yapılana dek iddialarınız hakkında hüküm vermiyor (17:36).

İsveç’ten: Esenlikler Reşad! Kaçınılmaz duyurunuz için tebrikler. TANRI’YA ŞÜKÜR. KESİNLİKLE DOĞRU. Tanık olduğum için kendimi son derece ayrıcalıklı hissediyorum. Tanrı sizi her zaman şanlı varlığıyla ödüllendirsin.

Bunlar, Kuran’da “El-Mukarrebin” (ebedi gerçek hayatta Tanrı’ya en yakın olacak elitlerin elitleri) olarak adlandırılan çok özel bir grup insanın kutlu destek tufanından küçük bir temsili örnekten alıntılardır.

—–

İNANANLARA: Tebrikler, muzaffer bir Mekke yolculuğuna hazırlanın.

İNKÂRCILARA: Felakete hazırlanın.

—–

İmanlılar: Nihai Kazananlar

Nuh

59. Biz Nuh’u halkına gönderdik, dedi ki “Ey halkım! Tanrı’ya tapın; sizin O’nun yanında başka bir tanrınız yoktur. Sizin için korkunç bir günün azabından korkuyorum.”

60. Halkından ileri gelenler dediler ki “Görüyoruz ki sen uzak bir sapkınlıktasın.”

61. O da dedi ki “Ey halkım! Ben sapıtmış değilim; Ben kâinatın Rabbinden bir elçiyim.

62. “Size Rabbimin mesajlarını iletiyorum, size öğüt veriyorum ve sizin bilmediklerinizi ben Tanrı tarafından biliyorum.

63. “Rahmete erişesiniz diye sizin gibi bir adam vasıtasıyla sizi uyarmak ve doğru olmaya iletmek için Rabbinizden size bir hatırlatıcı gelmesi gerektiği çok mu şaşırtıcı?”

64. Onu reddettiler. Neticede onu ve onunla birlikte gemide olanları kurtardık ve vahiylerimizi reddedenleri denizde boğduk; onlar kördü.

Hûd

65. Ve Âd’a kardeşleri Hûd’u gönderdik. Dedi ki “Ey halkım! Tanrı’ya tapın; sizin O’nun yanında başka bir tanrınız yoktur. O halde doğruluğu gözetecek misiniz?”

66. Halkından inkâr eden ileri gelenler dediler ki “Görüyoruz ki akılsızca davranıyorsun ve biz senin bir yalancı olduğunu düşünüyoruz.”

67. O dedi ki “Ey halkım! Bende akılsızlık yok; Ben kâinatın Rabbinden bir elçiyim.

68. “Ben size Rabbimin mesajlarını iletiyorum ve ben size dürüstçe öğüt veriyorum.

69. “Sizi uyarmak için, sizin gibi bir adam vasıtasıyla Rabbinizden size bir mesaj gelmesi gerektiği çok mu şaşırtıcı? Hatırlayın, sizi Nuh halkından sonra vârisler yaptı ve sayınızı çoğalttı. Tanrı’nın nimetlerini hatırlayın ki başarılı olasınız.”

70. Dediler ki “Sen bizi yalnızca Tanrı’ya tapmaya ve atalarımızın taptığı şeylerden vazgeçirmeye mi geldin? Eğer doğru sözlü isen bizi kendisi ile tehdit ettiğin azabı getirmen için sana meydan okuyoruz.”

71. Dedi ki “Siz Rabbinizden kınanmayı ve gazabı üzerinize çektiniz. Tanrı tarafından hiçbir zaman yetkilendirilmeyen, sizin uydurduğunuz—sizin ve atalarınızın—bidatleri müdafaa etmek için mi benimle tartışıyorsunuz? O halde bekleyin, ben de sizinle birlikte bekleyeceğim.”

72. Sonra biz onu ve onunla beraber olanları katımızdan bir rahmetle kurtardık ve vahiylerimizi reddedenler ile imanlılar olmayı kabul etmeyenleri yok ettik.

Salih

73. Semûd’a da kardeşleri Salih’i gönderdik. Dedi ki “Ey halkım! Tanrı’ya tapın; sizin O’nun yanında başka bir tanrınız yoktur. Rabbinizden size kanıt sağlandı: işte size bir işaret olsun diye Tanrı’nın devesi burada. Tanrı’nın toprağından yemesine izin verin ve ona herhangi bir zarar vermeyin, yoksa acı veren bir azabı üzerinize çekersiniz.

74. “Hatırlayın, O, Âd’dan sonra sizi vârisler kıldı ve sizi yeryüzünde yerleştirdi, vadilerinde köşkler inşa ediyor ve dağlarından evler oyuyordunuz. Tanrı’nın nimetlerini hatırlayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak dolaşmayın.”

75. Halkı arasındaki kibirli önderler, iman etmiş olan sıradan insanlara şöyle dediler, “Salih’in, Rabbi tarafından gönderildiğini nereden biliyorsunuz?” Onlar da “Getirdiği mesaj bizi imanlılar yaptı” dediler.

76. Kibirli kişiler, “Biz sizin iman ettiğiniz şeyi inkâr ediyoruz” dediler.

77. Sonunda deveyi boğazladılar, Rablerinin emrine karşı isyan ettiler ve şöyle dediler, “Ey Salih! Eğer sen gerçekten bir elçi isen bizi kendisiyle tehdit ettiğin kötü sonu getir bakalım.”

78. Bunun üzerine, o sarsıntı onları evlerinde ölü bırakarak yok etti.

79. O şöyle diyerek onlardan yüz çevirdi, “Ey halkım! Ben size Rabbimin mesajını ilettim ve size öğüt verdim fakat siz öğüt veren hiç kimseden hoşlanmıyorsunuz.”

Lut

80. Lut, halkına şöyle dedi, “Siz öyle bir iğrençliği işliyorsunuz ki; dünyada daha önce hiç kimse bunu yapmamıştı!

81. “Siz, kadınların yerine erkeklerle seks yapıyorsunuz. Gerçekten de siz haddi aşan bir topluluksunuz.”

82. Halkı şöyle söyleyerek cevap verdi, “Onları kentinizden çıkarın. Onlar temiz olmak isteyen insanlarmış.”

83. Bunun üzerine biz de onu ve ailesini kurtardık fakat karısını değil; o, mahkûm edilenlerle birlikteydi.

84. Biz onlara belli bir sağanak yağdırdık; suçluların akıbetlerine dikkat et.

Şuayb

85. Midyan’a da kardeşleri Şuayb’ı gönderdik. Dedi ki “Ey halkım! Tanrı’ya tapın; sizin O’nun yanında başka bir tanrınız yoktur. Size Rabbinizden kanıt geldi. Ticaret yaptığınız zaman tam ağırlığında ve eksiksiz verin. İnsanları dolandırarak haklarını almayın. Düzeltildikten sonra yeryüzünü bozguna uğratmayın. Eğer imanlılar iseniz bu sizin için daha hayırlıdır.

86. “Her yolu tıkamaktan, iman edenleri Tanrı’nın yolundan alıkoymaktan kaçının ve onu çarpık hale getirmeyin. Eskiden az olduğunuzu ve O’nun sayınızı çoğalttığını hatırlayın. Kötülerin akıbetlerini anımsayın.

87. “Mademki bir kısmınız benimle gönderilene iman etti ve bir kısmınız da inkâr etti, Tanrı aramızda hükmünü verinceye kadar bekleyin; O, en iyi hüküm verendir.”

88. Halkı arasından kibirli önderler şöyle dediler, “Ey Şuayb! Dinimize geri dönmediğiniz sürece seni ve seninle birlikte iman etmiş olanları şehrimizden çıkaracağız. O da dedi ki “Bizi zorlayacak mısınız?

89. “Tanrı bizi ondan kurtardıktan sonra eğer sizin dininize geri dönersek, Tanrı’ya karşı küfür işlemiş oluruz. Rabbimiz olan Tanrı’nın iradesine karşı nasıl ona geri dönebiliriz? Rabbimizin bilgisi her şeyi kuşatmıştır. Biz Tanrı’ya güvendik. Rabbimiz! Halkımıza karşı bizlere kesin bir galibiyet bahşet. Sen destek verenlerin en iyisisin.”

90. Halkı arasından inkârcı önderler dediler ki “Eğer Şuayb’ı takip ederseniz kaybedenlerden olursunuz.”

91. O sarsıntı onları evlerinde ölü bırakarak yok etti.

92. Şuayb’ı reddedenler sanki hiç var olmamış gibi yok oldular. Şuayb’ı reddedenler kaybedenler oldular.

93. O şöyle diyerek onlardan yüz çevirdi, “Ey halkım! Ben size Rabbimin mesajlarını ilettim ve size öğüt verdim. İnkâr eden insanlara nasıl üzülebilirim.”             [7:59-93]

Ulusal İslami İşler Konseyi’nden Dr. M. T. Mehdi, “Raşad Halife’yi görmezden gelmeyi” öneriyor.

TÜM FİKİR

Milyonlarca kişi Tanrı’ya inandığını iddia ediyor. İnançlarını toplum baskısı gibi birçok faktörden dolayı dile getirirler. İmanlı olduğunu itiraf edenlerin çoğu gerçekten imanlı değildir (6:115; 12:103 & 106; 23:86; 29:61).

“İnsanlar teste tabi tutulmadan ‘İnandık’ demeyle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?” 29:2.

Böylece Tanrı, inkârcıları elemek ve gerçek imanlıları ayırmak için çetin imtihanını gerçekleştirecektir. Gerçek imanlılar, Tanrı yolunda sonuna kadar devam edeceklerdir; Tanrı’nın lütfuyla okulu bırakmayacaklardır.

Kuran’dan biliyoruz ki, elçiler hiçbir zaman popüler olmadılar. Her elçi ciddi şekilde baskı gördü; birçoğu öldürüldü. BİR KİŞİ NEDEN KENDİNİ “TANRI’NIN ELÇİSİ” OLARAK İLAN ETSİN Kİ?

Son on yılda, hayatıma karşı yüzlerce tehdit aldım. Öldürüleceğimi bile bile ders vermek veya fanatik muhaliflerle tartışmak için birçok yere gittim. Neredeyse her gün sözlü ve yazılı tacizle onurlandırıldım.

BİR KİŞİ NEDEN KENDİNİ “TANRI’NIN ELÇİSİ” OLARAK İLAN ETSİN Kİ? Kendinize sorun.

TANRI’NIN ELÇİSİ

Doğuştan yolu bileceksin.
Sendin.

Bize rehberlik etmek için hakikatin iç yüzünü anlıyorsun,
dosdoğru yolu görmemiz için.

Elçiyi ve işini nimetlendir.
Onun gelişini ve gidişini nimetlendir.

Tanrı seni Kendisi için yarattı.
Seni sevsin ve her zaman yanında tutsun.

KAT
3 Haziran 88

Elçi olan kullarıma teminatımı verdim: Onlar mutlaka galip geleceklerdir. Benim askerlerim mutlaka kazananlar olacaktır. (37:171-173).

Ne mutlu kutsallık uğruna zulme uğrayanlara; Tanrı’nın egemenliği onlarındır.

Benim yüzümden size sövüp saydıklarında, size zulmettiklerinde ve size her türlü iftirayı attıklarında ne mutlu size.

Memnun olun ve sevinin, çünkü cennette mükâfatınız büyüktür; sizden önceki peygamberlere de aynı şekilde zulmettiler. (Matta 5:10-

SEN ANNENİN RAHMİNDE BİR FETÜSKEN.

ŞEYTAN MİLYARLARCA YAŞINDAYDI.

VE O, MÜKEMMEL BİR PLAN YAPTI.

SANA SAHİP OLMAK İÇİN.

MİLYARLARCA YILLIK TECRÜBESİNİ KULLANDI.

SENİN İÇİN KORKUNÇ BİR TUZAK KURMAK İÇİN.

ŞİMDİ, ŞEYTANIN TUZAĞINDAN KAÇMAK İÇİN BİR ŞANSIN VAR….

SENDEN NEFRET EDEN ATEŞLİ BİR DÜŞMANDAN KAÇ.

SENİ SEVEN YÜCE YARATICINA.

KAOTİK BİR SEFALET KRALLIĞINDAN KAÇ,

TANRI’NIN SEVİNÇ VE COŞKU KRALLIĞINA.

EĞER SADECE TANRI VERGİSİ ZİHNİNİ KULLANIRSAN.

BAŞARABİLİRSİN.

İYİ ŞANSLAR.