Sure 21: Peygamberler (El-Enbiya)
 
En Lütufkâr, En Merhametli olan Tanrı’nın adıyla
 
[21:1] İnsanlar için hesap hızla yaklaşıyor, fakat onlar ilgisizler, aldırmıyorlar.
 
Yeni Delile Muhalefet
[21:2] Rablerinden kendilerine yeni bir kanıt geldiğinde, onu dikkatsizce dinliyorlar.
 
[21:3] Zihinleri ise pervasızdır. Ve haddi aşanlar gizlice görüşürler: “O sadece sizin gibi bir insanoğlu değil mi? Size sunulan sihri kabul mü edeceksiniz?”*
Dipnot
 
[21:4] Dedi ki “Benim Rabbim gökteki ve yerdeki her görüşü bilir. O İşitendir, Her Şeyi Bilendir.”
 
[21:5] Hatta dediler ki “Halüsinasyonlar,” “Onu o uydurdu” ve “O bir şair. Önceki elçiler gibi bize bir mucize göstersin bakalım.”
 
[21:6] Biz geçmişte, iman eden bir topluluğu asla yok etmedik. Bu insanlar mı imanlılar?
 
[21:7] Senden önce, kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, kutsal yazıları bilenlere sorun.
 
[21:8] Onlara yemek yemeyen bedenler vermedik, onlar ölümsüz de değillerdi.
 
[21:9] Onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; onları irade ettiğimiz kimselerle birlikte kurtardık ve haddi aşanları da yok ettik.
 
[21:10] Size, mesajınızı içeren bir kutsal yazı indirdik. Anlamıyor musunuz?
 
[21:11] Nice topluluğu taşkınlıklarından ötürü yok ettik ve onların yerine başka insanları geçirdik.
 
[21:12] Misillememiz gelip çattığında kaçmaya başladılar.
 
[21:13] Kaçmayın, lüksünüze ve konaklarınıza geri dönün, çünkü hesaba çekilmelisiniz.
 
[21:14] Dediler ki “Yazıklar olsun bize. Biz gerçekten kötüymüşüz.”
 
[21:15] Biz onları tamamen silip yok edinceye dek bu onların ilanı olmaya devam etti.
 
[21:16] Biz gökleri ve yeri ve de aralarındaki her şeyi, sırf eğlence olsun diye yaratmadık.
 
[21:17] Eğlenceye ihtiyaç duysaydık bunların hiçbiri olmaksızın başlatabilirdik, eğer yapmak istediğimiz bu olsaydı.
 
[21:18] Aksine, onu yenmek için sahte olana karşı gerçek olanı desteklemektir bizim planımız. Söylediğiniz sözlerden ötürü yazıklar olsun size.
 
[21:19] O’na aittir göklerdeki ve yerdeki herkes ve O’nun katındakiler O’na tapınmayacak kadar asla kibirli değildirler, asla tereddüt de etmezler.
 
[21:20] Onlar gece gündüz yüceltirler, hiç usanmaksızın.
 
Tek Tanrı
[21:21] Yeryüzünde yaratabilen tanrılar mı bulmuşlar?
 
[21:22] Eğer onlarda (göklerde ve yerde) TANRI’nın yanında başka tanrılar olsaydı kaos olurdu. TANRI’ya yücelik olsun; mutlak otorite sahibi olan Rab. O onların iddialarının çok üstündedir.
 
Tanrı’nın Hikmetini Asla Sorgulamayın
[21:23] O, yaptığı hiçbir şeyden asla sorulamaz, oysa tüm diğerleri sorguya çekilir.
 
[21:24] O’nun yanında başka tanrılar mı bulmuşlar? De ki, “Bana kanıtınızı gösterin. Bu, benim neslime olan mesajdır, önceki tüm mesajları tamamına erdirir.” Doğrusu, onların çoğu gerçeği tanımaz; bu kadar saldırgan olmalarının sebebi budur.
 
Tek Tanrı / Tek Mesaj / Tek Din
[21:25] Senden önce hiçbir elçi göndermedik ki, şu vahiyle göndermiş olmayalım: “Benden başka tanrı yok; yalnızca Bana tapın.”
 
[21:26] Yine de dediler ki “En Lütufkâr Olan bir oğula baba oldu!” O’na yücelik olsun. Tüm (elçiler O’nun) onurlu kullarıdır.
 
[21:27] Onlar asla kendi başlarına konuşmazlar ve onlar sıkı bir şekilde O’nun emirlerini takip ederler.
 
Şefaat Efsanesi
[21:28] O, onların geleceğini ve geçmişini bilir. Onlar, O’nun zaten kabul ettiği kimselerden başkası için şefaat etmezler ve onlar da kendi akıbetlerinden endişe ederler.*
Dipnot
 
[21:29] Eğer onlardan herhangi biri, O’nun yanında kendisinin de bir tanrı olduğunu iddia ederse, biz ona Cehennemle karşılık veririz; biz kötülere böyle karşılık veririz.
 
Big Bang Teorisi Doğrulandı*
[21:30] İmansızlar, gökler ve yer bitişik tek bir kütle iken onu varoluşa patlattığımızı fark etmiyorlar mı? Ve tüm canlıları sudan yarattık. İman ederler miydi?
Dipnot
 
[21:31] Ve onlarla birlikte altüst olmasın diye yeryüzüne sabitleyiciler yerleştirdik ve oraya düz yollar yerleştirdik ki yol gösterilsinler.
 
[21:32] Ve gökyüzünü korunaklı bir tavan yaptık. Buna rağmen, onlar oradaki tüm alametlere karşı tamamen ilgisizdirler.
 
[21:33] Ve O’dur geceyi ve gündüzü Yaratan ve de Güneş’i ve Ay’ı; her biri kendi yörüngesinde yüzer.
 
[21:34] Senden önce asla hiç kimse için ölümsüzlüğü karara bağlamadık; senin ölmen gerekirken, onlar ölümsüz müdür?
 
[21:35] Her ruh ölümü tadacaktır, biz sizi zorluk ve refah ile test ettikten sonra, ardından en sonunda bize geri dönersiniz.
 
Tüm Elçilerle Alay Edildi
[21:36] İnkâr edenler seni gördüklerinde seninle alay ederler: “Sizin tanrılarınıza meydan okuyan kişi bu mu?” Bu arada, En Lütufkâr Olan’dan gelen mesaja karşı da tamamen pervasızdırlar.
 
[21:37] İnsanoğlu doğası gereği sabırsızdır. Ben kaçınılmaz surette size işaretlerimi göstereceğim; bu kadar acele etmeyin.
 
[21:38] Meydan okuyorlar: “Nerede şu (azap), eğer doğru sözlü iseniz?”
 
[21:39] Keşke inkâr edenler, ateşi yüzlerinden ve sırtlarından savmaya çalışırlarken kendilerini bir tahayyül edebilselerdi! O zaman hiç kimse onlara yardım etmeyecek.
 
[21:40] Gerçekten de o onlara ansızın gelecek ve tamamen şaşkına dönecekler. Ne onu önleyebilirler ne de herhangi bir mühlet alabilirler.
 
[21:41] Senden önceki elçilerle de alay edildi ve sonuç olarak, onlarla alay edenler, alay ettikleri için azabı üzerlerine çektiler.
 
Öncelikler Karışmış
[21:42] De ki, “Geceleyin veya gündüz, sizi En Lütufkâr Olan’dan kim koruyabilir?” Gerçekten de onlar Rablerinin mesajına tamamen ilgisizdirler.
 
[21:43] Kendilerini bizden koruyabilecek tanrıları mı var? Onlar kendilerine bile yardım edemezler. Bizimle karşılaşmak için çağırıldıklarında biri diğerine eşlik de edemez.
 
[21:44] Biz bu insanlara ve atalarına ileri bir yaşa kadar rızık sağladık. Yeryüzündeki her günün kendilerini sona daha da yaklaştırdığını görmüyorlar mı? Bu süreci geri çevirebilirler mi?
 
[21:45] De ki, “Ben sizi ilahi vahye göre uyarıyorum.” Ne var ki, sağır olanlar uyarıldıklarında çağrıyı işitemezler.
 
[21:46] Kendilerine Rabbinin azabının bir örneği dokunduğunda, hemen anında “Biz gerçekten de kötüydük” derler.
 
[21:47] Biz Diriliş Günü’nde adalet terazileri kuracağız. Hiçbir ruh en ufak bir haksızlığa uğramayacaktır. Bir hardal tanesinin karşılığı bile hesaba katılacak. Biz en etkili hesap görenleriz.
 
Musa ve Harun Peygamberler
[21:48] Biz Musa’ya ve Harun’a, doğrular için bir yol gösterici ve bir hatırlatıcı olan Yasa Kitabı’nı verdik.
 
[21:49] Ki onlar, kendi başlarına yalnızken bile Rablerine derin saygı duyarlar ve onlar Saat hakkında endişelenirler.
 
[21:50] Bu da indirdiğimiz kutlu bir hatırlatıcıdır. Onu yalanlıyor musunuz?
 
İbrahim
[21:51] Ondan önce de İbrahim’e hidayetini ve anlayışını bahşettik, çünkü biz onun tamamen farkındaydık.*
Dipnot
 
[21:52] Babasına ve halkına dedi ki “Kendinizi adadığınız bu heykeller de ne?”
 
[21:53] Onlar, “Biz atalarımızı bunlara tapıyorken bulduk” dediler.
 
[21:54] “Gerçekten de siz ve atalarınız tamamen sapmışsınız” dedi.
 
[21:55] Onlar, “Sen bize gerçeği mi söylüyorsun yoksa oyun mu oynuyorsun?” dediler.
 
[21:56] Dedi ki “Sizin tek Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir, ki onları O yaratmıştır. Bu, şahitlik ettiğim şeyin ifadesidir.
 
[21:57] “TANRI’ya yemin ederim ki, siz ayrılır ayrılmaz heykellerinizin hakkından gelmek için bir planım var.”
 
[21:58] Ona başvururlar diye büyük bir tanesi hariç onları paramparça etti.
 
[21:59] “Bunu tanrılarımıza kim yaptıysa, gerçekten haddini aşmış birisidir” dediler.
 
[21:60] Dediler ki “Bir gencin onları tehdit ettiğini işittik; kendisine İbrahim deniyor.”
 
[21:61] “Onu tüm halkın gözleri önüne getirin ki şahitlik etsinler” dediler.
 
[21:62] Dediler ki “Bunu tanrılarımıza sen mi yaptın ey İbrahim!?”
 
İbrahim Bakış Açısını Kanıtlıyor
[21:63] Dedi ki “Onu şu büyük olan yaptı. Konuşabiliyorlarsa gidin onlara sorun.”
 
[21:64] Afalladılar ve kendi kendilerine şöyle dediler, “Gerçekten de siz haddi aşanlardansınız.” 
 
[21:65] Yine de eski fikirlerine döndüler: “Bunların konuşamayacağını sen gayet iyi biliyorsun.”
 
[21:66] Dedi ki “O zaman siz, TANRI’nın yanında size fayda sağlama yahut zarar verme gücü olmayan şeylere mi tapıyorsunuz?”
 
[21:67] TANRI’nın yanında putlara tapmakla utancı üzerinize çektiniz. Anlamıyor musunuz?”
 
Esaslı Mucize
[21:68] Dediler ki “Onu yakın ve tanrılarınızı destekleyin, eğer yapmaya karar verdiğiniz şey bu ise.”
 
[21:69] “Ey ateş! İbrahim için serin ve güvenli ol” dedik.*
Dipnot
 
[21:70] Böylelikle, ona karşı plan yaptılar ancak biz onları başarısız kıldık.
 
[21:71] Biz onu da kurtardık, Lut’u da kurtardık, tüm insanlar için nimetlendirdiğimiz toprağa.
 
[21:72] Ve biz ona, bir armağan olarak İshak’ı ve Yakup’u bahşettik ve ikisini de doğru kimseler yaptık.
 
İbrahim: İslam’ın Tüm Dini Görevlerini İletti
[21:73] Onları buyruklarımıza uygun olarak rehberlik eden imamlar yaptık ve onlara doğruluğa nasıl çalışılacağını, İletişim Dualarının (Namazın) ve zorunlu bağışın (Zekâtın) nasıl yerine getirileceğini öğrettik.* Bize göre, onlar adanmış tapınanlardı.
Dipnot
 
Lut
[21:74] Lut’a gelince, biz ona bilgelik ve bilgi bahşettik ve onu iğrenç şeyler işleyen o topluluktan kurtardık; onlar kötü ve yoldan çıkmış insanlardı.
 
[21:75] Biz onu rahmetimizin içine kabul ettik, çünkü o doğru biriydi
 
Nuh
[21:76] Ve bundan önce de Nuh çağrıda bulundu ve biz ona yanıt verdik. Onu ve ailesini o büyük felaketten kurtardık.
 
[21:77] Vahiylerimizi reddeden insanlara karşı onu destekledik. Onlar çok kötü insanlardı, bu yüzden hepsini boğduk.
 
Davut ve Süleyman
[21:78] Ve Davut ve Süleyman, bir defasında, birisinin başkalarının koyunları tarafından tahrip edilen ekinleri ile ilgili olarak hüküm verdiklerinde, onların hükümlerine tanık olduk.
 
[21:79] Her ikisine de bilgelik ve bilgi bahşettiğimiz halde, doğru anlayışı Süleyman’a verdik. (Tanrı’yı) yüceltmede Davut’a hizmet etmeleri için dağlara boyun eğdirdik, aynı zamanda kuşlara da. Yaptığımız şey buydu.
 
[21:80] Ve ona, sizi savaşta koruyacak zırh yapma becerisini öğrettik. O halde müteşekkir misiniz?
 
[21:81] Süleyman için, ani ve kuvvetle esen rüzgârı onun emrine verdik. Ona dilediği şekilde, tercih ettiği toprağa doğru yön verebiliyordu ve biz bu gibi toprakları onun için bereketlendiriyorduk. Biz her şeyin tamamen farkındayız.
 
[21:82] Ve şeytanlardan onun için (denizden ürün toplamak amacıyla) dalış yapanlar veya onun kendilerine emrettiği her şeyi yapanlar vardı. Onları onun hizmetine vermiştik.
 
Eyüp
[21:83] Ve Eyüp Rabbine yalvardı: “Başıma sıkıntı geldi ve Sen tüm merhametlilerin En Merhametlisisin.”
 
[21:84] Biz ona yanıt verdik, sıkıntısını giderdik ve onun için ailesini eski haline getirdik, hatta iki katı olacak şekilde. Bu bizden bir rahmet ve tapınanlar için bir hatırlatıcıydı.
 
[21:85] Ayrıca, İsmail, İdris, Zül-Kifl; hepsi kararlıydı, sabırlıydı.
 
[21:86] Biz onları rahmetimizin içine kabul ettik, çünkü onlar doğru kimselerdi.
 
Yunus
[21:87] Ve Zan-Nun (“adında ‘N’ olan” Yunus), onu kontrol edemeyeceğimizi düşünerek protesto etmek için görevini bıraktı. Kendisini (büyük balığın karnındaki) karanlıkta yalvarırken buldu: “Senden başka tanrı yok. Sana yücelik olsun. Ben büyük bir günah işledim.”
 
[21:88] Ona yanıt verdik ve onu o buhrandan kurtardık; biz imanlıları işte böyle kurtarırız.
 
Zekeriya ve Yahya
[21:89] Ve Zekeriya Rabbine yalvardı: “Rabbim! Beni vârissiz bırakma, gerçi Sen en iyi mirasçısın.”
 
[21:90] Biz* ona yanıt verip kendisine Yahya’yı bahşettik; onun için karısının durumunu düzelttik. Bunun sebebi şudur, onlar doğruluğa çalışmak için acele eder ve korku durumlarında olduğu gibi sevinç durumlarında da bize yalvarıp dururlardı. Bize göre, onlar derin saygı duyanlardı.
Dipnot
 
Meryem ve İsa
[21:91] Bekâretini muhafaza edene gelince, biz onun içine ruhumuzdan üfledik ve böylelikle onu ve oğlunu tüm dünya için bir alamet yaptık.
 
Tek Tanrı / Tek Din
[21:92] Sizin cemaatiniz, tek bir cemaatten başka bir şey değildir ve yalnızca Benim sizin Rabbiniz; yalnızca Bana tapın.
 
[21:93] Ancak onlar kendilerini anlaşmazlık içinde olan dinlere böldüler. Hepsi (yargılama için) bize geri gelecekler.
 
[21:94] İman ederek doğruluğa çalışanlara gelince, onların çalışması boşa gitmeyecektir, biz onu kaydediyoruz.
 
[21:95] Yok ettiğimiz herhangi bir topluluk için geri dönüş yasaktır.
 
Dünyanın Sonu*
[21:96] Yecüc ve Mecüc yeniden ortaya çıkmadıkça,*  onlar o zaman geri dönecekler—onlar her taraftan gelecekler.
Dipnot
 
[21:97] İşte o zaman kaçınılmaz kehanet gelip çatacak ve inkârcılar dehşet içinde bakakalacaklar: “Yazıklar olsun bize; biz gaflet içindeydik. Doğrusu biz kötü kimselermişiz.”
 
Ahiret
[21:98] Siz ve TANRI’nın yanında taptığınız putlar Cehennem için yakıt olacaksınız; bu sizin kaçınılmaz kaderinizdir.
 
[21:99] Eğer onlar tanrı olsaydı, Cehennemi boylamazlardı. Onun tüm sakinleri sonsuza dek orada kalırlar.
 
[21:100] Onlar orada iç çekip inleyecekler ve hiçbir habere de erişemeyecekler.
 
[21:101] Muhteşem ödüllerimizi hak edenlere gelince, onlar ondan korunacaklar.
 
Doğrular
[21:102] Onlar onun hışırtısını duymayacaklar. Sonsuza dek arzuladıkları her şeyi elde edebilecekleri bir yurttan keyif alacaklar.
 
[21:103] O en büyük korku onları endişelendirmeyecek ve melekler onları sevinçle karşılayacaklar: “Bu sizin gününüzdür, size vaat edilmiş olan.”
 
Diriliş Günü
[21:104] O gün, biz göğü bir kitabın katlanması gibi katlayacağız. Biz onu, tıpkı ilk yaratılışı başlattığımız gibi tekrar edeceğiz. Bu bizim sözümüzdür; biz onu kesinlikle yerine getireceğiz.
 
[21:105] Öteki kutsal yazılarda olduğu gibi, Mezmurlarda da yeryüzünün Benim doğru olan kullarım tarafından miras alınacağını hükme bağladık.
 
[21:106] Bu, tapınan insanlar için bir bildiridir.
 
[21:107] Seni tüm dünyaya olan rahmetimizden dolayı gönderdik.
 
[21:108] İlan et, “Bana sizin tanrınızın tek tanrı olduğu ilahi vahyi verildi. O halde teslim olacak mısınız?”
 
[21:109] Eğer yüz çevirirlerse o zaman de ki, “Ben sizi yeterince uyardım ve size (azabın) ne kadar yakın veya ne kadar geç geleceği hakkında hiçbir fikrim yok.”
 
[21:110] “O, açıktan söylediklerinizin tamamen farkındadır ve O, gizlediğiniz her şeyin tamamen farkındadır.
 
[21:111] “Bildiğim kadarıyla, bu dünya sizin için bir testtir ve de geçici bir zevk.”
 
[21:112] De ki, “Rabbim! Senin yargın mutlak adildir. Bizim Rabbimiz En Lütufkâr Olan’dır; sizin iddialarınız karşısında sadece O’nun yardımına başvurulur.”